Şanlıurfa İsotunun Tarihçesi

hot peppers 1539472 1280

Biberin Anadolu’ya Gelişi

Kırmızı biber, Amerika kıtasının keşfinden sonra 16. yüzyılda Osmanlı topraklarına ulaşmıştır. Osmanlı mutfağına önce saray aracılığıyla girmiş, daha sonra ticaret yolları ve göçlerle Anadolu’nun farklı bölgelerine yayılmıştır. Başlangıçta yabancı ve yeni bir ürün olan biber, kısa sürede halkın damak tadına uyum sağlamış, özellikle de Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin iklim koşullarında yoğun bir şekilde yetiştirilmeye başlanmıştır.

d56e2321 33e8 4548 a94c 4cab65fe1275

Urfa’da Biberin Benimsenmesi

Harran Ovası’nın verimli alüvyonlu toprakları, sıcak ve kurak yazları, uzun güneşlenme süresi biber için en uygun ortamı sağlamıştır. Urfa halkı bu bitkiyi yalnızca yetiştirmekle kalmamış, onu kendine has yöntemlerle işleyerek farklı bir ürün haline getirmiştir. Zamanla biber, sadece bir tarımsal ürün olmaktan çıkıp şehrin kültürel kimliğinin önemli bir parçası olmuştur.

21bb0557 757e 4a35 86e2 7e938179eaf4

İsotun Ortaya Çıkışı

Urfa’da biber, güneşte kurutma, taş değirmende çekme, ardından yağ ve tuzla yoğurma yöntemiyle işlenmeye başlanmıştır. Bu yöntem, biberin hem dayanıklılığını artırmış hem de ona kendine özgü koyu renk, yoğun aroma ve acımsı tat kazandırmıştır. Böylece Urfa’ya özgü, başka hiçbir yerde aynı özellikleri taşımayan bir baharat ortaya çıkmıştır. Bu baharat zamanla “isot” adıyla anılmaya başlanmıştır.

whatsapp image 2025 09 27 at 12.04.03

İsim Kökeni

“İsot” kelimesinin kökeni konusunda birkaç farklı rivayet vardır:

  • En yaygın görüşe göre, kelime “ısı” (sıcak, acı) ve “ot” (bitki) sözcüklerinin birleşiminden türemiştir. Yani “acı bitki” anlamına gelir.

  • Bazı kaynaklarda ise “isot”un Urfa yöresinde biber için kullanılan eski bir ağız kelimesinden geldiği belirtilir.Her iki görüş de, kelimenin doğrudan biberin acılığı ve yöredeki kullanımına işaret ettiğini göstermektedir.

raw meat 3716962 1280

Kültürel ve Sosyal Önemi

İsot, Şanlıurfa mutfağının kalbinde yer alan bir üründür. Çiğ köfte, lahmacun, kebap, çorba ve daha pek çok yemekte isotun kattığı tat ve aroma vazgeçilmezdir. Ancak isot yalnızca yemeklerde kullanılan bir baharat değil, aynı zamanda Urfa halkının kültürel kimliğinin ve günlük yaşamının da önemli bir parçasıdır. Urfalılar için isot, aidiyet duygusunu güçlendiren ve kendilerini ifade eden bir unsur olarak görülür. “Urfa isotuyla acısını sever” sözü de halkın bu baharatla kurduğu güçlü bağı anlatan yaygın bir deyiştir.
Şehirde isot üretimi, evlerin damlarında ya da avlularında yaz aylarında serilen biberlerle geleneksel bir etkinliğe dönüşmüştür. Bu süreç aile bireylerini bir araya getirir, nesilden nesile aktarılan bir kültür unsuru olarak yaşamaya devam eder. İsot, aynı zamanda Urfa ekonomisinde de önemli bir yere sahiptir. Pek çok aile, yaz mevsiminde ürettikleri isotla geçimlerine katkıda bulunur. Günümüzde ise sadece yerel mutfağın değil, bölgenin kültürel ve sosyal hayatının da ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

sanliurfa 3839528 1280

Coğrafi İşaret ve Günümüzdeki Yeri

Şanlıurfa İsotu, 2016 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret almıştır. Böylece sadece Urfa’da, belirli üretim yöntemleri ve standartlar çerçevesinde üretilen isot bu adla anılabilmektedir. Bu tescil, isotun hem ulusal hem de uluslararası alanda tanınmasını sağlamış ve taklitlerinin önüne geçmiştir.

Günümüzde Şanlıurfa isotunun ünü yalnızca Türkiye ile sınırlı değildir. Ortadoğu mutfaklarında, Avrupa’da ve hatta Amerika’da dahi bilinen ve tercih edilen bir ürün haline gelmiştir. Ayrıca Şanlıurfa’da her yıl düzenlenen İsot Festivali, hem bu ürünün tanıtımına hem de şehrin kültürel turizmine katkı sağlamaktadır.